Vakti zamanında bizim köylüklerin birinden iki kişi köylerinden sabah çıkıp öğle vakti perşembe pazarına Sorgun’a vardıklarında biri diğerine “ İnsanoğlu kuş misali, sabah neredeydik öğlen neredeyiz?“ demiş.
Her yer uzaktı bizim oralar için. Zorunlu olunmadıkça bir yerden bir yere gidilmezdi. Bir yere gitme işi bağa, bahçeye, tarlaya iş güç için olurdu.
Safi gezme işi hiç bilinmezdi bizim oralarda. Sebepsiz gezme işi yadırganırdı da. Öte beri satmak için çerçi, koyun kuzu gütmek için çoban gezerdi o kadar.
Hal böyleyken gün geldi devran döndü bizim oralar seksen yılda seksen memleket gezen bir seyyah çıkardı: Rauf Hoca.
Rauf Hoca, seksen yılda devrialem hesabı hem yurdu hem dünyayı karış karış gezmiş.
Postacı izin gününde de çarşıyı gezermiş misali Rauf Hoca hem iş hayatında hem de özel hayatında fırsat buldukça seyahat etmiş.
Rauf Hoca, hem üniversite hocalığının sağladığı yurtiçi ve yurtdışı mesleki seyahat imkanlarını hem de özel hayatında karşısına çıkan seyahat imkanlarını değerlendirerek seyahatler yapmış.
Rauf Hoca, seyahatlerini “Gezdim, gördüm, yazdım.” denebilecek bir sadelikle “Dünyada Bir Cevelan – Gezi Notları” adlı kitapta yayınlamış.
Yurdu ve dünyayı kelimelerle gezmek isteyenler Rauf Hoca’nın seyahat güzergahını takip edebilirler.
Adnan KORKMAZ
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ
