5-6 Mayıs tarihleri arasında 7. Malatya Anadolu Kitap ve Kültür fuarında iki günlük imza günüm vardı. Kitap fuarlarına davet edildiğim takdirde vaktim elverdiği müddetçe gidiyorum. Okuyucularım ile buluşuyorum, yeni yazarlar ile tanışıyorum ve daha önceden tanıştığım yazar arkadaşlar ile de hoş sohbetler edip gündemleri değerlendirebiliyorum. Yeni kitaplardan haberdar olmak içinde bire bir bu tip etkinlikler…
Okuyucular için ise bulunmaz bir fırsat! Televizyonda ya da yazılı basında gördükleri kişiler ile tanışıyorlar ve hoş sohbet etme imkânı buluyorlar ya da imzalı kitaplarını alıyorlar.
Bu etkinlikler esnasında keşke internetin ve televizyonun olmadığı bir ortama gitsem de kitaplar ile baş başa kalsam diye çok düşünmüşümdür.
Zaman o kadar çabuk ellerimizden akıp gidiyor ki özellikle de sanal ortam hayatımızı doya doya yaşatmıyor. Adeta dört duvar arasına sıkışmış kalmışız. Sanal ortamlarda yazılan her yazıyı okuyoruz, araştırmadan gerçekmiş gibi kabul ediyoruz ve daha sonra da paylaşıyoruz. Müthiş bir bilgi kirliliği her yerimizi kuşatmış. Diziler bile reyting uğruna gerçekleri saptırabiliyorlar artık…
Sanal ortamın bize yaptığı en büyük kötülüklerden biri de kitaplardan uzaklaştırıyor olması. Biz kitaplara yabancılaşıyoruz, kitaplar da bize küsüyor soğuk davranıyorlar.
Birbirimize açılamıyoruz, karşılıklı sevgi olmayınca da soğuk bir ortamda kitaplarımızı okuyamıyoruz. Sayfaları çeviremiyoruz.
Oysa kitaplar ile ne kadar yakınlaşsak, onlar bize on adım daha fazla yakınlaşacaklar.
Vakit kaybetmeden çocuklarımızı kitaplarla muhatap etmeliyiz. Gördüğüm kadarı ile de ilköğretim ve orta öğretim öğrencileri daha fazla ilgili idiler bu fuarda…
Yanımda ki yazarlara da espri yapmaktan duramadım: Keşke ben de küçücük öğrencilerimize yönelik kitaplar yazsaydım da sizin gibi reyting yapabilseydim. Ama yapamıyorum işte…
Üniversite öğrencilerimize bir şeyler olmuş. Onlar ders kitapları dışında başka kitaplar okumuyorlar veya okuyan kesim çok az. Ben öğrencilik yıllarımı hatırlıyorum da her hafta sonu kitabevlerine veya etkinliklere giderdik. Şimdiki öğrencilerimizin ya haberleri yok ya da ilgileri…
Oysaki okumaktan zarar gelmez. Okuyandan ise hiç zarar gelmez. En tehlikelisi ise okumadan yazanların olması ve son zamanlarda türemeleri… Hatta işi daha da ileri götürenler var, okumadıkları kitapların eleştirmeni oluyorlar…
Bu tip kitap fuarların ve etkinliklerin aslında her belediye tarafından düzenlemesi ve desteklenmesi lazım. Kitabevleri satışlardan memnun değillerdi, yazarlarımız da ilgiden memnun değildi ne yazık ki… Düşünün dünyanın masrafını edip fuarlara imza günlerine geliyorsunuz ve muhatap olacağınız çok az kişi var.
Malatya Valiliği ve Malatya Belediyesinin beraberce düzenlemiş olduğu bu 7. kitap fuarında emeği geçenlere çok teşekkür ederim. Bir nebze de olsa kitapları ve yazarları Malatya halkına hatırlattılar. Basında ise bu kitap fuarı çok yer buldu.
Kitap fuarından sonra eminim çoğu kişi raflarına tutsak ettikleri kitaplarını çıkaracaklar ve okumaya başlayacaklardır.
Prof. Dr. Hamdi TEMEL