Yohluğun kolgesi düşer bizde her şeye. Bacılıh gardaşlıh da yohluğun kolgesinde geçer.
Zabah açıp öğlen solan ömürsüz bi çiçek gibidir bizde bacılıh gardaşlıh… Aynı havluda yaşanan çocuhluhda açar, havludan çıhıp eşiği geçince de solar. Eşiğin ardı gurbettir. Eşiği geçen bacı gardaş el olur.
Herkesi can evinden vurur yohluh. Gendi canına düşer herkes. Geçim derdi, çoluh çocuh, türlü türlü gayleler… Bir garın doyurma davasına döner hayat. Unudulur ekmek dışında her şey…
Bacı gardaş da unudulur.
Artıh ayda yılda bir hatırlanır olur bacı gardaş. Nişan düğün hatırlatır buruk bir sevinçle… Bayram seyran hatırlatır ince bir sızıyla… Hastalıh sayrılıh hatırlatır yakan bir yürek acısıyla…
Damdan dama ışıh düşürmeyen yohluğun gozü kör olsun. Neydek? Elden bi şey gelmiyo. Gaderimiz böyleymiş.
Bacı gardaş aramaynan bulunur mu? Allah cannarını sağ etsin, acılarını gostermesin. İşleri guçleri rasgelsin. Dınnahlarına daş dağmesin.
Adnan KORKMAZ
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ