Gun gormüş, ömür sürmüş yaşlılardan birine harp hatıralarını sormuşlar. “Ne annadıyım?” demiş: “Gemiye bindik. Guneş doğdu, sabah oldu, biz gemideyik. Guneş battı, ahşam oldu, biz gemideyik. Gunner geceler bu minval üzere geçti. Vardıh. Harbettik. Gemiye bindik. Guneş doğdu, sabah oldu, biz gemideyik. Guneş battı, ahşam oldu, biz gemideyik. Gunner geceler bu minval üzere geçti. Döndük.” demiş.
Bi şeyin bi gendi var, bi de annadılışı var. Yabancı dil oğrenenlerden bazıları “Annıyom da gonuşamıyom.” deyin bi laf eder. Çoğu insanda yaşadıhları şeyler için “Yaşıyom da annadamıyom” der gibidir.
Annatmah başga bi şeydir. Hekayeler annadan bi kitap yayınnanmış: “Bir Ada Bin Hüzün” adında. Bi çoh şeyin hekayesi annadılmış: Düşle gerçek arası yolculuh içinde yolculuh annadılmış. Bir ibadet mekanında geçmiş, bugün ve gelecek üzerine düşünceler annadılmış. Ayrı galdığı koyüne dönen delağannının yadırgı davranışları annadılmış. Hasta, hastalıh, hastane denilince umulanlar ve bulunanlar üzerine bazı durum ve keyfiyetler annadılmış. Bi otobüs içindeki insannarın halları annadılmış.
Metro denen yeraltı tireninde yapılan yolculuhlar annadılmış. Vefat eden bi ahrabanın evine yapılan ziyaretin hissettirdikleri annadılmış. İnsan nası olgunnnaşır? sorusu üzerine yapılan sohbetler annadılmış. Havaya gaçan ve yahalandığında patlamış olan bi balonun peşinde dağ taş goşturan çocuhlar annadılmış. Tezkeresini almış ,ana babasının vefat ettiğinden habersiz koyüne dönen bi asgerin yaşadıhları annadılmış. Üzüm toplama annadılmış. Gomşuların, esnafların şahalaşmaları annadılmış. Gısa ve uzun yolculuhlar annadılmış….
Hekayelerin kimi yürek yahan bi türkü gibi, kimi içli bi şiir gibi, kimi derinlikli bi makale gibi, kimi her hatırlanışta acı veren bi hatıra gibi, kimi tarifsiz acılara yahılan bi ağıt gibi… Hepsi içinde toplandığı kitabın adı gibi; hüzünlü…
Adnan KORKMAZ
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ