Kuruluşu, çalışma usulü ve faaliyetleriyle kendine has bir oluşum olan Sorgun Düşünce Kulübü (SDK), aralıksız 100. toplantısını gerçekleştirdi. Bir başka ifadeyle 100. ayını doldurdu. Biz üyelerin çoğunun bile başlarda öngörmediği ve hatta inanmadığı önemli bir kilometre taşını geride bıraktık. Oluşumun devamlılığı adına içeriden ve dışarıdan yönelen tüm “acabaları” artık ortadan kaldırdığımızı düşünüyorum. Zaten SDK’nın en önemli özelliği de bu: Devamlılık.
İnsanların adeta tek kişilik küçük dünyalarda ya da hücrelerde yaşamaya mahkûm oldukları bu çağda, her türlü zorluğa ve caydırıcı faktöre rağmen her ay aksatmadan toplanarak yüz yüze görüşmeye devam etmek hiç küçümsenmeyecek bir disiplin ve kararlılık gerektiriyor. SDK’yı özel yapan şeylerden biri de bu: Kararlılık.
Hiç kimse bir talepte bulunmamışken, kendi inisiyatifiyle ve kimseden en ufak bir bir beklentiye girmeden gönüllü olarak bu yola çıkmış ve bu yolda yürümektedir SDK. Bu yapının harcıdır Gönüllülük.
Egoların, hırsların, şahsi menfaat ve çıkar hesaplarının nüfuz edemediği, “iyilikte yarışmaya” baş koymuş samimi bir Kardeşlik oluşumudur SDK.
Bugüne kadar kimsenin adamı olmayan, hiç kimse adına hareket etmeyen, kendi rotasını kendisi çizebilme gücü ve iradesini elinde tutabilmiş Özgür ve Bağımsız bir harekettir SDK.
İnsanın, sadece kendi çıkarı doğrultusunda yaşayan, bencil, egoist ve hep alan bir varlık olmadığı; yaşadığı çevreye, ait olduğu topluma ve tüm insanlığa karşı da vazifeleri olduğu bilincine vakıf, Sorumluluk duygusuna sahip bir birlikteliktir SDK.
Kamplaşma ve kutuplaşmaların egemen olduğu bir ortamda, ayrışmayı değil dayanışmayı, nefret ve düşmanlığı değil karşılıklı hoşgörü ve empatiyi teşvik eden Barışsever ve Sağduyulu bir harekettir SDK.
Hayatın akışı içerisinde unuttuğumuz, önemsemediğimiz, dikkate almadığımız veya fark edemediğimiz değerlere dikkat çekmeyi ilke edinen Farkındalık sahibi bir oluşumdur SDK.
Akademik ya da ilmi vasıfları olmadığı halde “Düşünce Kulübü” gibi sorumluluk yükleyen bir tanımlamayla yola çıkan sıradan insanlardan müteşekkil, haddini ve sınırlarını iyi bilen Mütevazi bir oluşumdur SDK.
Ümit ediyorum ki, bugüne kadar yüz kez bir araya gelmiş, yüzlerce yazı kaleme almış SDK, alıcısının/ilgilisinin az olduğunu bildiği bir sahada şevkini ve inancını yitirmeden yoluna ağır ağır da olsa kararlı bir şekilde devam eder; sadece bugünün insanına değil gelecek nesillere de dili döndüğünce meramını anlatır ve özgün bir model olarak kubbede hoş bir sada bırakır.
Abdullah ALPAYDIN
SORGUN DÜŞÜNCE KULÜBÜ